Atackan Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 23 Yaş : 30 Tuttuğu Takım : Profesör Rep Puanı : Kayıt tarihi : 26/07/08
| Konu: Çeşitli Makaleler Burada 26th Temmuz 2008, 14:19 | |
| Resmi Tarih Nedir?(Arkadaşlar bunu tevitölde duydum ve okumanızı çok istiyorum.)resmi tarih, bir devletin ideolojisini desteklemek vatandaşlarını bu anlayışa yönlendirmek amacı ile kaleme alınan tarihtir. özellikle devletin üstünlüğü ve bölünmez ulus bilincini fitilleyebilmek* niyetlerini taşıdıgından, tarihi gerçekler tarih yazıcıları veya yazdırıcıları tarafından degiştirilebilir, abartılabilir, saptırabilir. bunun binlerce örnegini lisede okudugumuz tarih derslerinden hatırlıyoruz. almanya yenildi diye bizde yenilmiş sayıldık olsun, çanakkale şavaşına ait tüyler ürperten gerçek üstü öyküler olsun, fatihin istanbulu alırken atının kuyrugunu baglayıp, askerlere cuma namazı kıldırdıgına ilişkin görkemli betimlemeler olsun, bu yalan resmi tarih yazma eyiliminin naif örnekleridir. unutulmaması gereken ise bu eyilimin sadece türk tarih yazıcılıgına özgü degil, neredeyse tüm dünya uluslarının kullandıgı devletlerin desteklediği bir çalışma oluşudur. (yanilgi, 26.12.2002 18:46 ~ 12.11.2005 13:13)#2085311 !?
ahmet altan 19 mayıs 2003, pazartesi (gazetem.net)
ama bu yalan... aklıbaşında insanların, olgun ve inandırıcı sesle söyledikleri gerçeklerle karşılaşırız, bu "gerçekleri" hoşgörülü bir ağırbaşlılıkla söylemek bunları söyleyenin inandırıcılığını da besler. "her devletin resmi tarihi vardır," diyebilirsiniz hayatın gerçeklerini görmüş ve kabul etmiş bir insanın tevekkülüyle. söylediğiniz doğrudur. her devletin bir resmi tarihi vardır gerçekten. ama yeterince olgun ve aklıbaşında değilseniz, "resmi tarih denilen şey nedir" diye sormak aklınıza gelir. o zaman, "resmi tarihin" devletlerin gerçekleri çarpıtması, olmuş olayları olduğundan daha başka türlü anlatması ve onlara tarihin gerçekleriyle bağdaşmayan nedenler uydurması olduğunu farkedersiniz. bunu farkedince, "bu yalanları kime söylüyorlar" diye sorarsınız. cevap basittir. "kendi halklarına." tabii derhal yeni bir soru çalar kapınızı. "niye devletler kendi halklarına yalan söyleyip gerçekleri çarpıtıyor?" çünkü halkların gerçekleri öğrenmesi, hem devlet kavramını hem de geçmişteki yöneticilerle birlikte yöneticilik kavramını sorgulamaya başlamalarına yol açar. bu, devlet denilen aygıtı yönetenlerin belki de en korktuğu durumdur. yöneticiler, devlet kavramının yalanlarla örülmüş duvarların arkasındaki bir "kutsallığın" içinde durmasını isterler. bu kutsallığı sağlayabilmek için efsaneler ve "semboller" yaratırlar, bu yalanlar içinde kendi halklarına da bir övgü payı ayırıp, o övgülerle halkın gözünü kamaştırarak onların sorgulama yeteneklerini budarlar. resmi tarihlere göre bütün halklar kahramandır, bu "kahramanlık" övgüsü o halkların yeni savaşlarda sorgusuz sualsiz ölmeye razı olmasını sağlayacak en büyük sihirdir. resmi tarihlere göre kahraman olmayan halk yoktur. amerikan halkı, fransız halkı, ingiliz halkı, alman halkı, yunan halkı, türk halkı kahramandır. bu kahraman halkların, kahramanlıklarına uygun büyük komutanları, kralları, padişahları, imparatorları olmuştur. amerikalılar, washington'un savaşmaktan ziyade küçük ordusuyla saklanmakta başarı gösterdiğini, o kahraman amerikan halkının iç savaşta birbirini öldürdüğünü, ingilizler yetenekli komutanlar ve kahraman bir halkla kocaman bir imparatorluğu kaybettiklerini, fransızlar kahraman halklarının alman ordularının paris'e girmesine engel olamadığını, almanlar kahraman halklarının hitler'in peşine düşüp ülkelerinin bölünmesine yol açtığını, yunanlılar kahraman halklarının durduk yerde anadolu'ya saldırıp yenildiğini, türkler kahraman halklarının küçücük balkan ülkeleri karşısında perişan olduktan sonra gereksiz yere bulaştıkları dünya savaşında da bütün topraklarını yitirdiklerini konuşmaktan hoşlanmazlar. bunca başarısızlık, "kahraman" halkları yöneticilerinin aklından ve becerisinden kuşkuya düşürdüğü gibi savaşlarda ölmeye razı olma konusunda da biraz isteksizliğe sevk edebilir. ve, çocuklar okullarda tarih diye birçok yalanı ve şişirilmiş efsaneyi okurlar. parçası oldukları halkın kahramanlığına, eski yöneticilerinin parlak başarılarına inanır, başka halkları küçümseyip onlara düşman kesilirler. bütün bu yalanlardan dostluk ve barış çıkmaz çünkü. toplumlar geliştikçe, "kahramanlığa" ihtiyaç duymayan başarılar kazandıkça, bilimde ve sanatta ilerleyip kendilerine güvenleri sağlamlaştıkça resmi tarihe olan ihtiyaçları azalır. öyle toplumlarda aydınlar resmi tarihi sorgular, yalanları ortaya çıkartır, devletlerin hatalarının altını çizer, bu hatalardan dersler çıkartılmasına yardımcı olur, çocukları kendi halklarına hayran başka halklara düşman tuhaf yaratıklar olmaktan kurtarmaya uğraşırlar. gelişmemiş toplumlar ise "kahramanlık" dışında bir başarı sağlayamayıp kendilerine güvenlerini tazeleyemediklerinden "resmi tarihe" ve yalanlara daha çok bağlanırlar, günün gerçeğinden kaçmak için geçmişin yalanlarına sığınırlar, yavaş yavaş bütün dünyaya düşman olmaya başlarlar. kendi geri kalmışlıklarının, fakirliklerinin, mutsuzluklarının kabahatini başkalarına yüklerler. olgun bir sesle, "bütün devletlerin resmi tarihi vardır" diyebiliriz ama aynı olgun sesle gelişmiş ülkelerde bu resmi tarihlerin tartışıldığını, "kahramanlık" dışında başka değerlerin öne çıkarıldığını, devlet kavramının sorgulandığını, yöneticilerin yeteneklerine ve halkların kahramanlıklarına inancın biraz pörsüdüğünü de söyleyebiliriz. gelişmişlikle resmi tarihi yeniden gözden geçirmek arasında birebir ilişki olduğunu görebiliriz. bunu gördüğümüzde, kendi çocuklarına yalan söylemenin, geçmişle ilgili yalanlar uydurup bu yalanlara tapınmanın artık geride kalmaya başladığını da farkederiz. ve dönüp kendi tarihimize bakarız. yeryüzündeki tek kahraman halk biz miyiz, tarihte parçası olduğumuz her anlaşmazlıkta gerçekten hep biz mi haklıydık diye sorarız. bunları sormaya başladığımızda, tarihle ve gerçeklerle aramızdaki "resmiyet" biter, gerçeklerle daha "samimi" ilişkiler kurarız. devlet o zaman kutsallığını kaybeder ama soru soran aklın kutsallığı ortaya çıkar. o akla sahip olmak da "kahraman" olmaktan daha güvenli ve eğlencelidir - Alıntı :
| |
|
Admin SiTe SaHiBi
Mesaj Sayısı : 104 Nerden : TuRKiSH PoWeR İş/Hobiler : Siteyi Düzenlemek... Tuttuğu Takım : BeşiktAŞK Rep Puanı : Kayıt tarihi : 25/07/08
| |
StopOnly Üye
Mesaj Sayısı : 83 Yaş : 34 Nerden : Cyprus Rep Puanı : Kayıt tarihi : 25/07/08
| Konu: Geri: Çeşitli Makaleler Burada 27th Temmuz 2008, 09:28 | |
| Tşkrler güsel bir paylasım Olmus Devamını Bekleris | |
|
gs4ever Üye
Mesaj Sayısı : 101 Yaş : 35 Nerden : Ali Sami YeN Rep Puanı : Kayıt tarihi : 27/07/08
| Konu: Geri: Çeşitli Makaleler Burada 27th Temmuz 2008, 23:45 | |
| Paylaşım için TeşekkürLeR..... | |
|